Bütün dünyada bir e-Dönüşüm rüzgârı esiyor. Başlangıçta özel sektörde kendini gösteren bu rüzgâr, kamu sektörünü de etkisi altına almaya başladı. Öyle ki birçok devlet özellikle kamu kurumlarında gerçekleştirilen işlemleri bütünüyle elektronik ortamlarda sürdürebilmek için ciddi yatırımlar yapıyor. Bunu yaparken devletlerin amaçladığı en önemli şey bilgi ve iletişim teknolojilerini toplumun yararı için mümkün olan en etkin biçimde kullanabilmek. Aynı zamanda tüm verileri daha sağlıklı bir ortamda kayıt altında tutabilmek. Ayrıca fatura, defter, ödeme gibi iş süreçlerinin tamamının elektronik ortamlara taşınması hem kamu hem de özel sektör için mali anlamda çeşitli avantajlar sağlıyor. Bu bilinçle hareket eden çok sayıda ülke e-Dönüşüm’ün faydalarını iyiden iyiye hissetmeye başladı.
e-Fatura Dünya’nın Her Yerinde
Elektronik bir devlet modeli inşa etme çabası dünyanın her yerinde kendini gösteriyor. e-Dönüşüm ’ün en önemli unsurlarından bir tanesi olan e-Fatura; Amerika’dan Avrupa’ya, uzak doğudan Kuzey Afrika’ya kadar dünyanın birçok ülkesinde kamu ya da özel fark etmeksizin pek çok alanda kullanılıyor.
ABD ve Güney Amerika’da e-Fatura
Diğer ülkelerin tam aksine Amerika Birleşik Devletleri’nde devlet kurumlarının e-Dönüşüm altında yer alan e-Fatura süreçlerinin gelişimi için bir katkıda bulunduğunu söylemek çok mümkün değil. ABD’de özel sektör her zaman daha belirleyici bir konumda olduğu için devletin e-Fatura’nın gelişiminde etkisi daha sınırlı düzeyde kalıyor. Fakat e-Fatura özellikle tedarik zinciri dediğimiz; mal ve hizmetlerin tedarik aşamasından, üretimine ve son tüketiciye ulaştırılmasına kadar rol oynayan tüm sektörlerde yoğun bir şekilde kullanılıyor.
Amerika’nın güneyine inildikçe vergi kaçakçılığı sorunları baş gösteriyor. Devletlerin ciddi anlamda başını ağrıtan bir durum olan vergi kaçakçılığını önlemek amacıyla e-Fatura ihtiyaçtan çok bir zorunluluk halini almış durumda. Asya kıtasından sonra e-Fatura’nın en yoğun kullanıldığı bölge Latin Amerika.
e-Fatura kullanımı, Latin Amerika’nın büyük kısmında zorunlu ve sıkı bir şekilde denetleniyor. Brezilya ve Meksika gibi vergi kaçakçılığının yoğun yaşandığı ülkeler de bunun çözümü olarak e-Fatura kullanmayı görüyor.
Şili’de e-Fatura süreci bir süre gönüllü olarak ilerledi. Sonrasında zorunlu hale getirildi. 2016 yılının sonunda 420.000 şirketin e-Fatura’yı kullandığı görülüyor.
Arjantin vergi dairesi 2016’da tüm sektörlerde zorunlu e-Fatura sistemini genişletti.
Brezilya’da e-Fatura birkaç istisna dışında tüm işletmeler için zorunlu ve yaklaşık 1,4 milyon işletme e-Fatura kullanarak ticari hayatlarına devam ediyor.
Meksika için ise dünya çapında lider ülkelerden bir tanesi diyebiliriz. Uzun süredir vergi kaçakçılığını önlemek amacıyla dijitalleşme sürecinde olan Meksika’da e-Fatura için atılan son adımlardan bir tanesi 2017 yılının ortasından itibaren işletmeden vatandaşa (B2C), kamudan vatandaşa (G2C) olan mal ve hizmet alım faturalarının zorunlu hale getirilmesi oldu.
Kolombiya da e Fatura’yı teşvik eden ülkelerden. Halihazırda gönüllülük esasına dayanan bir geçiş süreci söz konusu ancak e-Fatura’nın ilerleyen süreçte zorunlu hale getirilmesi planlanıyor.
Avrupa’da e-Fatura
e-Dönüşüm kavramı 2010 yılında Avrupa Birliği (AB) tarafından bir vizyon olarak ele alınarak birliğin geleceğe dair büyüme hedeflerini belirleyen 2020 planında 7 hayati maddeden biri olarak konumlandırıldı. Genel olarak kamu öncülüğünde ilerleyen ve bazı ülkelerde zorunlu hale getirilen e-Fatura’nın Avrupa nazarında yüksek başarı elde ettiği görülüyor.
Ülkeler özelinde incelediğimizde; Avrupa’da e-Faturayı en yaygın kullanan ülkenin Almanya olduğunu söylersek bu sizi şaşırtmaz herhalde. Ağırlıklı kullanım bankacılık sektöründe olsa da kamu ya da özel diğer tüm sektörlerde e-Fatura’nın varlığından söz edebiliyoruz.
Hollanda’da temel hizmetler olan su, elektrik, telefon, gaz ve perakende sektörlerinde e-Fatura yaygın olarak kullanılıyor. Komşu Belçika’da ise e- Fatura otomotiv, elektronik, kimya ve perakende sektörlerinde daha yoğun biçimde kullanılmakta.
İsveç’te ise durum biraz farklı. Diğer ülkelerde e-Fatura kullanımı gönüllülük esasına dayanırken İsveç 2008 yılından beri kamu kurumlarının tüm tedarik ihtiyaçlarında e-Fatura kullanılması konusunda zorunluluk getirmiş durumda.
Danimarka’da e-Fatura konusunda öncü konumda kamu kuruluşlarının olduğu görülüyor. 2005 yılından beri kamu kuruluşları, tedarik ihtiyaçlarının tamamında e-Fatura kullanıyor. Bazı özel şirketler ise normal faturaları tarayıp bilgisayar ortamına aktardıktan sonra müşterilerine online olarak göndererek teknik olarak e-Fatura benzeri bir uygulamayı kullanmış oluyorlar.
İspanya’da zorunluluk söz konusu değil ancak e-Dönüşüm’e yönelik çalışmalar kamu kuruluşları tarafından destekleniyor ve gönderilen bütün faturaların mümkün olduğunca e-Fatura olması sağlanıyor.
Macaristan, 2015 yılında KDV dolandırıcılığının önüne geçebilmek için elektronik ticaret ve ulaşım kontrol sistemi EKAER’i kurarak hem ülke içinde malların ulaşımını hem de Avrupa Birliği’nin üye ülkeleri arasındaki halka açık yollarda taşınan malları denetleme sürecine girdi. Yakın zamanda Macaristan, elektronik fatura raporlamaya ilişkin ileriye dönük büyük bir adım daha attı ve Macaristan vergi dairesinin, sanal ve fiziksel dünya hakkında gerçek zamanlı veri alabilmesi için gerekli çalışmalara başladı.
İtalya B2B kategorisinde yer alan işletmelerin faturaları için çeşitli teşvikler sunuyor. Bu teşviklerden biri de, e-Faturaların oluşturulması, gönderilmesi ve depolanmasının kayıtlı tüm işletmelere ücretsiz olarak sağlanması. Bir diğer teşvik ise belirli e-Raporlama hizmetlerinin kullanıcılara sağlanması.
Asya’da e-Fatura
e-Fatura’nın en yaygın kullanıldığı bölge Asya. Geneline baktığımızda; Asya’daki birçok ülkede özellikle büyük firmalar, internet bankacılığı üzerinden e-Fatura gönderimi yapıyor. Lider konumda olan ülkeler: Singapur, Hong Kong, Tayvan ve Güney Kore. Bu ülkelerde özel sektör B2B/B2G kategorilerinde e-Fatura’nın gelişmesinde lokomotif konumunda olmasına rağmen Singapur ve Hong Kong gibi ülkelerde hükümetler yıllardır kayıt tutma ve elektronik fatura için çeşitli yasal düzenleme koşullarını sağladılar.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin toplum yararına kullanılması örneğini Çin için verebiliriz. Geliştirilen Altın Vergi Projesi ile tamamen gönüllülük esasına dayanan e-Fatura kullanımı teşvik ediliyor. Böylece pek çok dünya ülkesinde yaşanan vergi kaçırma olaylarının önüne geçiliyor.
Hindistan’da da zorunluluk söz konusu değil. Fakat tıpkı Çin’de olduğu gibi e-Fatura kullanımı için teşvik çalışmaları yürütülüyor. 2015 yılının başında, elektronik olarak iletilecek yurt içi faturalara ve ilişkin tüm hizmetlere izin verilerek yasal düzenleme gerçekleştirildi. Ayrıca dünyada birçok ülkede örneği olduğu gibi yine kâğıt faturalar PDF formatına dönüştürülüp online kanallarla müşteriye iletiliyor.
Temmuz 2016’dan itibaren Endonezya’da vergiye tabi tutulacak olan girişimcilerin, vergi ödemelerini sadece online olarak yapmaları ve KDV faturalarını elektronik olarak çıkarmalarını kapsayan yasa yürürlüğe girdi.
Afrika’da e-Fatura
Afrika’da e-Fatura ve genel e-Dönüşüm konusu dünyanın biraz daha gerisinde. Fakat buna rağmen Afrika ülkelerinin genelinde kağıt faturaların PDF formatına dönüştürülüp online kanallarla müşteriye iletilmesi durumu yaygın olarak kullanılıyor. Afrika’da e-Fatura’nın birçok alanda kullanıldığı ülkelere örnek olarak Mısır ve Tunus’u gösterebiliriz. Her iki ülkede de e-Fatura kullanımı giderek yaygınlaşıyor.
Avustralya’da e-Fatura
Avustralya ve Yeni Zelanda, Asya’dakine benzer bir konumda ilerliyor. Avustralya’da faturalandırma işlemleri internet sayesinde doğrudan veya kullanıcıya online indirip yazdırabilmesi için sunuluyor. Hükümetin çıkarmış olduğu vergi kanunu elektronik faturayı destekler nitelikte. B2B yani ticari tarafların sorumluluğunda gelişme gösteren e-Fatura kısa zamanda güven kazanarak tüm ülkeye yayıldı.